Kasım 21, 2011

kek aşkı

anne bana kokoolu kek yap diyen küçük dudaklar. ben bilmiyorum oğlum kek yapmayı diye geçiştirme denememe hayııır biliyorsun diyen küçük adam. iş çıkışı eksik malzemeleri almaya markete girdiğimde hazır bi kek alsam mı diye aklımı çelmeye çalışan kötü yanıma direndim ve başardım. mutfak işlerinde üşengecim severim yemek ve pasta yapmayı ama görev olmayacak bu, buna tahammül edemiyorum. bi akşam rötarla kaana kakaolu kekini yaptım. o ciddi ciddi yumuldu, masaya çöreklenmiş kek tabağını tırtıklıyor şimdi:)

gecesi uykusu kabusu cennetin

Gözlerime yapışmış bi yığın yüzle dolu rüyaların kabus kanadında koşturuyordum gece, dün gece, nerdeyse dün bütün gece. böyle gecelerin sabahına omuzlarımda normalin iki misli ağırlıkla uyanıyorum. huzursuzca kafamı kaldırıp bakıyorum gün ağarmış gözlerim yarı açık, sanki bir sakinleştirici geziyor damarlarımda şimdi. dilim ağzımın içinde boşuna dönüyor ses çıkmıyor, harflerim dudaklarımdan süzülüyor sanıyorum ama yüzüme bakanlar duymuyor belli ki. boş gözlerindeki tedirginlik ''iyiyim'' kelimesini duysa rahatlığa dönüşecek sanki. o kırılgan boynumu hafifçe doğrultuyorum yarı uyur bir halde bakıyorum öylece, oğlum kendine kıvrılmış eli yanağının altında uyuyor en sevdiğim uyuma pozisyonunda şimdi o da en çok bunu seviyor belli ki. ona bakıyorum sakin-huzurlu yüzüne. rüyaymış rüyaydı sadece rüya kabusgillerden sakin irem sakin diyorum. başım yastığa yuvarlanıyor yine aynı kabusun içine düşüyorum.

Kasım 03, 2011

kst

honest lullaby 2004 nisanda benim olmuş bi albüm... pek sevdiğim bi arkadaşımın hediyesiydi, beni baezle tanıştırmasına ayrı bi minnettar olduğum güzel insan selam sana:) beni bilen bilir müzikle alakalı hediyelerdir en sevdiğim... kaset formatında olmasından ötürü nerde olduğunu bile unuttuğum bi albümdü zira kasetçalar kullanmayı bile unutacak kadar çok zaman geçti üstünden o devrin. ablam taşınma faslından yerleşme faslına geçtiğinde bulmuş eşyalarının içinde uzun yılların ardından bana geri döndü baez. ne çok kasetim gitti böyle ne titrerdim üstlerine bir zamanlar, şimdi kaset kapağı kitap ayıracım olarak geziyor yanımda. büyülü bir ses baez masal okur gibi şarkı fısıldasa kulağıma hiç kabus görmem sanırım. duruşu tavrı bir yana sırf sesi için bile sevmeye değer onu. elbetteki albümü dinliyorum şimdi walkmanim kulağımda kasetçiden çıkıp çınarlara saptım yürüyorum bu şehrin en sevdiğim yolunda. ordan pempe çiçekli ağaçlardan sağa sapıp doğru millet bahçesine yollanmalıyım şimdi.