Ekim 23, 2010

yol şarkılarım_7

tadı yok bana nahoş.
bu gerçek neme lazım.
toz olsun dünya.
umursamazım.
fayda görmedim.
payında gözüm yok.
yaş otuzbeş dayan cebelleş.
hababam denedim boş.
avundum. neme lazım.
yaşamak buysa yatar
kımıldamazım.
savdım olmamış yazım.
peşim düş, ruhum baykuş.
hay kalam ben başımboş.
başımboş. 

bu adamı pek severim ama görmemem lazım görüntü itibariyle beni sürekli geren delici gözleri var çünkü:) 
iyidir eren kazım en sevdiğim kasetlerimden biridir turkuaz patlıcan... 
bu albümde bir de mayhoş vardır ki en sevdiklerimden biridir...


tam oldu derken tak kendi kendime
başa döndüm yaklaşık
yeni bir ay gibi tek, kendi kendine
gecenin avuçlarında sıkışık.
içimde bir vuruk. tenim yanık
gönlüm mahrum. göz alışık.
mayhoş bakar her dem aşık.



ve ben bu akşam pat!
hisar önünde kalakalmışım
taşlaşıp. dolunay hayalimde.
başım önümde.
kadehim avuçlarımda sıkışık
kafam nal gibi. görmem alemi
güze bağlar yaz alışık
mayhoş bakar her dem aşık.
mayhoş bakar

ve ben bu akşam hisar önünde
kalakaldım yaklaşıp.. 

öylece kalıyorum bu şarkıyı dinlerken bana böyle birbirinin devamı ya da yakın akrabası gibi gelen şarkılar var zaman zaman listelerim bir kelimesi bile aynı duyguyu veriyorsa eşleşirler bende... neden mi bahsediyorum mayhoşun ikizi olan şarkıdn elbet, yıl 98 di sanırım ankarada karanfilden almıştım o küçük kasetçiden -ki hala duruyor ama sadece cd vardı içinde bu sefer- neyse bu albümü aldım ve tek şarkı hariç gerisi bende ayrı ayrı derin yaralar açtı ama en çok ta erdinç ünlü ve karagümrükleştiremediklerimizden misiniz şarkı bir kere isim itibariyle şaşırtıcı ama en güzeli elbet sözler ve yorum 
kapkaragümrüklerinizden kaç kere geçtim güpegündüz,
işsiz güçsüz, ipsiz sapsız, yıkkın bıkkın, zehir zıkkım
kapkaragümrüklerinizden reziller gibi geçtim güpegündüz,
deliler gibi didinip durdum bir köşede
neler neler uydurdum, derken usul usul sustu usum
ve bir akşam ki, o akşamı yalnız ben yaşamıştım
başucumdaydınız evet, ne varsa sizde vardı,
gün, bugün, beklenti, ihanet, zafer ve kıyamet
dokunuşun, yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz
gemiler duruyordu yanıbaşımızda birer kişilik
gemiler birer birer kayboluyordu, duramazdım
dokunuşun, yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz
ve bir akşam ki o akşamı yapayalnız yaşamıştım
güzelim elleriniz, elleriniz boşunaydı
gözlerim, güzelim gözlerinizden uzaktaydı
giden kimdi, bu sefil kentte kalan kimdi
ve bir akşam yanıbaşınızda taş yağştı başıma
ve artık olan olmuştu bana ve bize
ve bizim biricik batasıca sevgili kapkarakaragümrüklerimize
dokunuşun, yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz