Şubat 06, 2012

otuz

       kendi adıma doğum günü kutlama faslını kapattım artık! bunalımda falan deilim tamam otuz yaşıma girdim ve teyze oldum bu ikincinin hele hele üzülmeyle hiç alakası yok. sürekli otuz oldum amanın üstüne birde teyze oldum deyip duruyorum. tekrar adedim arttıkça bana bile fenalık geldi yazayım da bu faslı kapatayım artık dedim . hayatımda yıllar içinde rutine binen ender şeylerden biri doğum günümü kutlayan dostlarımın sevdiklerimin sırası,  dakika dakika biliyorum kimin kutlayacağını bu güzel kısmı işin aslında. bir de telefon elinde uyuyanlar var tabi telaşa mahal yok öğlen doğmuşum. bu sene beni en çok mutlu eden oğlumun kutlamasıydı, video kayıtlarımızı ömür boyu saklarım sanırım. tek kelimeyle harikaydı usulca izledim-izliyorum- büyümesini ve bu seyir her an heyecanlandırıyor beni. elde var bir. son bir yılım şöyle bi bakıyorum da cidden tüm zorluklarına rağmen güzel renklerle dolu bir yıldı. ömrümde hiç olmadığım kadar mutlu günlerim oldu ve bunlar sayıca epey fazlaydı. otuz yılı değerlendirmeye alsam ilk üçe kesin girer ikibinonbir. hiç doğmuş olmamayı dilemek için artık olabildiğince geç o vakit iyi ki doğmuşum. great gatsby'de fitzgerald'ın otuz yaş değerlendirmesini doğum günümden iki gün önce okumuş olmam ayrı bi burukluk bıraktı içimde tabi. ne mi diyor ''otuzuna basma dediğin, on yıl sürecek bir yalnızlığın eşiğine basma, bekar arkadaşların azalması, heves heybesinin hafiflemesi, saçların seyrelmesi, başka ne'' bu fikirde bi hafta geçirdim yani geçen haftaydı bunlar şimdi geçti şimdi sakinledim. tabi hoş hediyelerim de oldu sağolsun arkadaşlarım. kendime de dört tane kitap hediye ettim daha ne olsun.


bu yıl için kendime bir ev diliyorum evet ilk defa bu kadar can'ı gönülden dillendireceğim bir dileğim var.
kendime ait bir odadan geçtim yetmiyor çünkü. oğlum ve kendim için birer oda- bir oturma odası mutfağı içinde bu kadar. gayet sade döşeyeceğim bir evim olsun istiyorum yeşil kadifeden bir koltuk. çalışma odamda kütüphanem bilgisayarım zarif bir tasarımı olan masam bir tane şu sallanan cinsinden bi koltuk. mümkünse ferah bi alana baksın . odalar üç oldu evet farkettim, uyku için elbet çalışma odasını seçecek değildim olsun varsın. dostlarımı sevdiklerimi ağırlamam için ortak tek odamın biraz büyükçe olması gerek sanırım, genişçe bir balkona açılmalı bu oda ve deniz görmeli en azından kokusunu duyacağım bir mesafede olmalı. ankaraya yarım günden daha az bi mesafede olsa ortaçgil küsmez bana sanırım zira pek bi özledim o soğuk memleketi dostlarımı vs.