Yarım saate yirmi dokuz yaşıma adım atacağım evet, her sene manasını daha da yitiren birşey de doğmuş olmak . Dostlar arkadaşlar biriktirdim, bir sürü insanı sevdim ve bir çoğunu hala sevmeye devam ediyorum hiç nefretimi sürekli hale getirmedim hayatıma dokunmasaydı çok daha mutlu biri olurdum dediğim birkaç insan da yok değil ama onlar da olmasaydı ben inandığım doğrulara bu kadar bağlı olmazdım belki de kazandıklarıma bakıyorum evet . Geriye dönüp bakmamaya çabalıyorum pişmanlıklığımla yüzleştim iyiyim sanki, en azından yanılmadığımı gördüm doğru insan şu bu değil aslında mevzu dedim ya aynı dili konuşmak sadece istediğim. Bu sene mutluyum aslında düne kadar aman boşver diyordum hatta son saatlere kadar doğum günü de neymiş halindeydim. Sonra ne mi oldu şu saate kadar yüzümü güldüren birkaç cümle; kaanın beni uyut anne diyen çığlıklarından ötürü tam olarak duyamadığım bir kaç cümle... Ardından gülümsediğim mutlu olduğum birkaç cümle, bu yaşıma kadar belki yüz kere duyduğum cümleler ama anlamı söyleyen kişide gizli elbet, yanyana gelen güzel harfler dizini kelimeler öbeği... Kulaklığımı taktım ve yattım oğlumun yanına yarı uyur halde müziğimi dinledim ara ara uyanarak gülümsedim ve sabah gülümseyerek uyandım bünyeme iyi geliyorsun ruhuma da o zaman iyiki doğdum:)