Ocak 25, 2011
monster
Bu canavarı ben yarattım ve şimdi gündüz kabus görmüş gibi geziyorum arkamda gölgeme gizlenmiş yürüyor. onunla ne yapacağımı bilmiyorum büyümesin diye kafasına vuruyorum sürekli evet sakinledi bu ara akletme özelliği olmayan her varlık gibi -sanki edebilenler çok farklı ya- ne deniyorsa ne olması gerekiyorsa öyle işte uyum sağlıyor doğal ortamına... Biri var ki onu durdurmak güçleşiyor yıllardır dizginlerinden her an kurtulmaya meyilli en asimiz duruyor önümde, ondan köşe bucak kaçıyorum bir mahalle geçiyorum seri adımlarla, karşıma dikiliyor gözleri kıpkırmızı uyumuyor belli ki sahibinin aksine sevmiyor ölüme üç köyden yakın hiçbirşeyi ben diğer yola sapıyorum zihin oyunu mu bilmiyorum ama ürkütüyor beni. Kollarını açmış ve çağırıyor beni düşmem tuzağına diyorum ona, uysalından daha çok severim onu ama istemiyorum hiçbirini kaybolmaya çalışıyorum zihnimin labirentinde, gözlerimi kapatıyorum dönüş yolunu bulamayayım ve bir şarkı takılıyor dilime kavşakları virajları kaç kere sola sağa döndüğümü saymayayım diye mesela sokaklar tekin değil olsun