Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız;
Birden aklıma düştü bu şarkı huzur toplantısından sonra evet ama nazandan, içimi sardı sarmaladı şarkıyı dinleme tutkusu giderilmesi kolay bir heves ne güzel!
Beni tetikleyici şarkıya değinmem gerek aslında konunun bunların hiçbiriyle alakası yok doğrusu. Aylar önce dinleyip de o vakitler bana pek tesir etmeyen bir şarkıyı indirdim netten önceki akşam flasha atıp ofisteki pcme getirdim -en sonunda istediğim gibi bir program buldum çünkü- öğleden sonra bi vakitti bugünü –o günü yani dünü- sanırım hiç unutmayacağım belki gülüp geçebilirim bi vakit o hal’ime yıllar yıllar sonra… İçime bir acı oturdu şarkı canımı öyle çok acıttı ki belki böyle bir duyguyu hissetmeyeli epey yıl vardır belki bir şeyler hissetmeyeli de… Ne yazık dedim ömrüme -ne naif şarkı tam beni karşılıyordu- belki gözümden iki üç damla yaş bile geldi ki öyle cimriler ki bundan fazlası gelmiyor elimden… Yazacak öyle çok şey var ki ama nerden başlanır seninle nasıl konuşulur bilmiyorum amacından çıkıyor hayatım yazarken, beynimin frenleri boşalıyor duvara tosluyor güzel bir resim vahşisinden . Sigara içmek istiyorum, sürekli dostlarım tedirgin ama mevzu onların ilaç olacağı noktayı geçmiş sağırım onlara karşı. İstediğim aşk mı yani sadece o mu diyorum derdin ne olacak sanıyorsun bunca yıldır nerdeydin irem kör müydün diyorum. Sen acıyı seviyorsun canını acıtmazsa hissedemediğini biliyorsun çünkü, sakat bir düşünce ama seviyorum diyorsun bu hallerimi, dibe vurma arzusu kaplıyor içini biliyorum. O olsa da artık yetmeyecek diye korkuyorsun biliyorum.