Temmuz 23, 2011

dalgın

ara ara dalıyorum ekrana bakarken, beynimi çalıştırıyorum evet bunu yapmayı çok iyi bilirim örtbas etmek için içimde bağıran diğerlerini. dalıyorum öyle bi on saniye kadar sonra hüzünlü gözlerle ekrandan yansıyan yüzümü görüyorum, gözlerimde hafiften yaşlar belirmiş. sol elim boynuma yada yüzüme yaslı. elim sıcak çok sıcak sanırım bu sıcak beni kendime getiriyor daldığımı o an farkediyorum elimi tutup öpesim geliyor. dudaklarım bana ait değil sanki bi hayal öpüyor elimi, avcumun içi dudak olmuş yanağımı öpüyor. sakinim huzurluyum ama kederliyim

Temmuz 10, 2011

parklar boştur kanepeler ıslak...

fırtına habercisi bi düş gördüm gece dün gece onca güzelliğin içindeydim oysaki...
sayıklayarak yazmam gerek şimdi.
düşteyim şimdi bişeylerden kaçıyorum yine, evet evet hızla uzaklaşmaya çalışıyorum. mekan tanıdık bu sefer. hayatımın uzun bölümünün geçtiği mahalle; kumyalı. okulumun alt sokağının ardındaki sokak, ara sokakları hızla geçiyorum arada bi arkama bakıyorum iki adam kumral orta boylu fazla normal tipler yeterli mesafedeler ama takipteler, kadından bozma bi erkek sanki biri onu dikkatlice süzüyorum sanki uyanınca hatırlayacakmışım gibi, takip ediliyorum manasız geliyor ama içimde bir ürperti var. gündüz, sanırım öğleden sonra ama sokaklar boş...
kaçış; beynimin bedenimin sol kanadını korumaya alışı yine ve hep böyleydi.

Duman - Elimde ki Saz Yeter Canıma