Aralık 07, 2012

ağıt




Mavi gözlü yakışıklım benim, yumuşak huylu güzel ahlaklı. gerekti mi o kadife tok sesi kibarca bir melodiyle yükselen  azarı bile hoş sedalı dedem benim. Günbegün eriyip bitiyor şimdi. Etleri dökülüyor parça parça, koca bir  kemik yığınına dönüyor bedeni. İşlevini yitirmiş parmakları ne güzel bi elyazısına sahipti bi vakitler. Okuma yazmayı ve uzun yıllar çalışıp ekmeğini kazanacağı şöförlüğü de askerde kendi çabasıyla öğrenmiş,  dag gibi bir delikanlı cimrilik bilmeyen bir kalple ben ilk onu sevdim babamdan bile evvel. bana hep daha bir sıcak baktı gözleri, ondan gayrısına da itibar etmedi kalbim en çok onu sevdim çocuktum sarılır uyurduk kışlar boyu, hafta sonları dedesinin kızıydı irem.  Kalbi ruhu aklı dupduru şimdi, acısı bile kabullenilmiş ta en başından razı...
yine oturalım senle dizdize kilimlide evimizin hayatındaki divanda sen bana elma soy ben hevesle yiyeyim ama acı çekme sen

Aralık 02, 2012

2 Aslinda Bir Konu Var- uyuyana dek mutsuz punk



aslında bi çok konu var ama boşvericem onları...
dört-beş doz hatundan alsam mutsuz punkla devam etsem ama şuan gidip dosdoğru bi kulaklık alsam...
pürüssüz tertemiz olsa ses. sağır olmasam sürekli kulaklıkla müzik dinlemekten. çok şey istiyorum. farkındayım . o kadar da değil sanki. uzun dikdörtgen bir oda 5e 7 yeter valla yeter. kendi elimle ses yalıtımı yapacağım tek tek duvarına yerine, dünyadan steril benim alanım. yere kadar pencereleri olan aydınlık istemediğimde yeşil kadife perdelerimi boylu boyunca kapayıp ışığı dışarda bırakacağım.