Haziran 30, 2011

Haziran 19, 2011


Büyükçe bir ormanın ortasında gizlenmiş toprak bir tenis kortu büyüklüğünde açık bir alan, alanın sol kanadında havada asılı duran bir nesne, nesneye ateş etmeye hazırlanan parmaklar ve bir göz durduğum yerden gördüğüm. Ben o küçük nesne ve silah eşkenarından bir üçgen oluşturuyoruz üstten bakıldığında -her zaman bir seyirci vardır bu seferki benim bedenim-
Ve ateş ediyor  parmaklar, birkaç saniye havada asılı kalıyor kurşun şimdi düşünme vakti… Ben ve silahı tutan zihin düşünüyoruz, algı yavaşlıyor bende, zaman akıyor ve isabet ediyor hızla kurşun nesneye önden ufak bir delik açıyor sarsılıyor nesne arkadan hızla parçalayarak çıkıyor kurşun. Birkaç dakika kalıyoruz öylece usulca silahını kılıfına koyuyor parmaklarından kan damlayan göz ve ardına bakmadan hızla uzaklaşıyor güvensiz alandan…
Kulağımda tek seslik bir haykırış kalıyor, içimde yankılanan ateş sesine dair

Fazil Say - Vatan Haini (Nazim Hikmet)

Haziran 12, 2011

seni sevdiğim bi zaman vardır elbet hatırlayamıyorum

seçmedim ki hiçbirini ben
ben seçmedim
seçmezdim seni
yanyana gelip kulağımdan içeri girdiğinde beni deliye çeviren harflerin tek tek cümlelerinden kopsun
seninle beraber kanyonumdan aşağı düşsün yok olsun izlemek bile istemiyorum o sahneyi basıp gitmek istiyorum
kanımdan al, al hepsini istemiyorum sana ait bişeyi bedenimde

Haziran 08, 2011

sstm

ani bir fren yaptım
durdum sustum
beynimin içindekilerin zıttını söyledi uzun zaman dilim
belki zıttı biraz fazla oldu
belki değil neyse
susmak istiyorum sadece

Haziran 01, 2011

an gelir

an gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar

gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet
çalgılar susar heves kalmaz
şataraban ölür
şarabın gazabından kork

çünkü fena kırmızıdır
kan tutar / tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür
an gelir
ömrünün hırsızıdır

her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır

kaf dağı'nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar baki
çeşmelerden akar sinan*
an gelir
-la ilahe illallah-
kanuni süleyman ölür
görünmez bir mezarlıktır zaman

şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiirler söyleyerek
kim duysa / korkudan ölür
-tahrip gücü yüksek-
saatli bir bombadır zaman
an gelir
attila ilhan ölür