Aralık 20, 2011

of

      Kalabalık bir aileyiz dört sıkı fıkı kardeş. Erkekler çoğunlukla geride olsa da ufak bi kriz anında ilk aranacak birbirimiz olduk hep, kenetlenmeyi iyi öğrendik yıllar içinde ebevynimizin aksine belki belki onlara inadına neyse geçen hafta askere uğurladık bi küçüğümü, iki kızın ardından gelen kıymetli erkek evlattı o, ilk rakibim tabi böylelikle.  Büyüyene dek iki can düşmanıydık o ispiyoncu bense babasının kuralcı disiplinli erkek gibi kızı. O sakin mizaçlı ablam gibi ben agresif ufaklık gibi böyle ikiye ayrılmıştık bi bütünün içinde. Hayatımın çatırdağı bir dönemdi bi gün yine o kaan ben millette çay içiyorduk bahardı sohbet ediyorduk kaan da oyun oynuyordu döndü ve ''bana sana ne oldu abla''-belki irem demiş te olabilir- dedi artık rakip olmadığım kardeşim. ''Ne olmuş dedim'' gülümseyerek, ''ben yıllarca seni örnek aldım o dik duruşunu asiliğini kendini nasıl bu kadar ezdirirsin'' dedi. Gülümsedim bu sefer hafif kinayeli hafif acı dolu böyle bi sahne. Belki bi gün bu anılarımı biriktirip seinfield tarzı bi film çekerim en absürdünden tabi neyse aslında canım pek bi sıkkın kardeşim askere gitti diye değil o da var elbet ve hatta bu askerlik işi canımı hepsinden çok sıkıyor ya bu değil şimdi anlatacağım içimi delip geçen bi sır verdi bana giderayak kızdım ona neden bana yüklüyorsun neden beni de dahil ediyorsun kendi hatana diye ama iş işten geçmişti kulaklarım duymuş kafamda uğultular belirmişti çoktan. Bazen yaşanan herşeyi en yakınına bile anlatmamak gerek diyordu pazar günü izlediğim dizide bu masum bi yalan değil. Bilene kabus gördüren yaşamını tıkayan bi olayı anlatıp ta başkalarına da bu yükü yüklemek yanlış diyordu. Neden mi paylaşınca eksilmiyor aksine daha da büyüyor. Küllemek gerek derdi babannem. Ne yaparsa yapsın da diyemiyorum derim sadece onu ilgilendirse derim de ne bileyim çok mu abartıyorum umarım ve diliyorum. Yıllarca savrulmamaya çabaladım, ayaklarım yere sağlam bassın istedim kimseye bağımlı olmayayım muhtaç olmamalıyım ama şimdi otuzuma iki ay bile kalmamışken bakıyorum ki yanlış yol izlemişim.  Ben kendimi hiç acımadan eleştirip yargılayıp asarken beni örnek aldığını söyleyen birinin yaptıklarından kendimi sorumlu tutmamalıyım diyorum demeliyim evet.

Aralık 01, 2011

dreamrem

bu dördüncü rüyam hatırlayamamıştım sürekli gördüğüm dördüncü rüyam. bazen devamını görüyorum bu rüyaların ama çoğunlukla aynı mekanlarda yüzlerini net görmediğim aynı insanlarla farklı versiyonları oluyor bu rüyalarımın.
zonguladağa  gitmişiz güya annem babam ben bb var kaan yok. sanki varolmamış gibi hemde sürekli düşünüyorum rüyamın içinde. rüya olduğunun ayrımına varma üzereyim. insanları ziyarete gidiyoruz komşularımızmış girip çıktığımız evler. sonra kaleye çıktığımız yokuşa benzer bir yokuş aslında sadece denize olan açısı aynı. bi sürü yabancı yüz var çevremde onlar taş bir yoldan  çıkıyorlar. ben onlara yarım metre mesafede bi yoldan çıkıyorum yürüdükçe bastığım yer yumuşuyor kalın kum tanelerine dönüşüyor.yarılamışım nerdeyse yolu ama ilerleyemiyorum. ayağımda çizmelerim var bata çıka ilerlemeye çalışıyorum ilerleyemeyince dönüp hızlı hızlı aşağı doğru yürüyorum. inerken hızımı yavaşlatmıyor ama kum ya da çakıl artık tam anımsayamıyorum. çakıl olamaz kum gibi çekiyordu aşağı ayaklarımı.