Mart 26, 2011

bahara hasret kalan rem

       Isı iki-üç derece yükselmiş artık üşümüyorum fazla, yün bir kazak ve deri taklidi ceketimle savabileceğim kadar ancak soğuk hava... Akşam olmak üzere kafesimdem çıkma saatim gelmiş, on altı saatim var aslında uzun bir tatil süresi sade benim olsa bu zaman dilimi, hatta yarısı bile yeter ve hatta üç tane üçbinaltıyüz saniyem olsa bile yeter... Işıklar arasında yürüyorum kulağımda müziğim ama ellerim sabırsız, her sabah ve akşam yaptığım gibi küçücük saat kulemize bakıyorum o kadar. Sabırsızım evet bugün; bunun sebebini düşünüyorum, bi an neden irem diyorum neden bu acelen? ve cevap geliyor neden olmasın, hep geç kalmış birisin neden olmasın, top bana geliyor ama verecek cevabım yok soru değil çünkü , devam ediyorum yürümeye omurgamın düzelmesi gerektiğini şartlayarak kendime ''dik yürü irem dik dur irem'' , doluluk oranına göre egzoz gazı salımına başlayan ve beni evime götüren o çirkin araca biniyorum, kitabımı evde mi yolda mı bitirsem diye düşünüyorum bir kitabı bitirmekten korkar mı insan ben korkuyorum, evet bu noktada da ciddi bir kalabalık olan sizden ayrılmaktayım.   Korkularım var elbet ama klişelerinizden pek bir uzaktayım hep böyleydim altı yaşımdan beri hem de -öncesini pek hatırlamıyorum kopuk kopuk herşey fotoğraf karesi gibi hafızam - Kendimi hep korkmamaya şartladım ki çok korkardım gece olunca etraf sessizleşince herkes uyurdu ben uyumazdım sessizce uyur gözükürdüm sadece... Düşünürken korkardım ürettiklerimden ve sonucunda uykusuz geceler o vakitler öğrendim uyanıkken karabasan görmeyi, yıllar içinde buna da çözüm buldum aklımdakileri bikaç dakikalığına savıp o ara hemen uyuduğum an çözülüyordu herşey, sadece kabuslarım kaldı bana ve onlar da her seferinde bitti işte uyanamadığım hiç olmadı kurtuldum bi şekilde onlardan da. Korka korka öğrendim korkmamayı bana artık herşey doğal geliyor şaşırtmıyor beni yada afallatmıyor insansı şeyler beni neyse konu yine bu değildi ben dört teker üstündeyim kitabımın sayfaları arasında kaybolmuşken bi an kafamı kaldırdım kumsalı gördüm ve denize vuran o güzel ışıkları birden bir ampül yandı zihnimde ve buldum. Nasıl yapacağımı değil ama yapmam gerekeni