Ağustos 20, 2010

ölülerin bile çalışmak için hortladığı ayyyyy:))

bilmem kaç milyonuncu ağustos ayı sıcak bir ağustos günü çöl sıcaklarını uğurlayacakmışız hafta sonuna nihayet...
ama gözyaşıyla salgınla felaketle aczimizi gösteren bu dünyayla neden hala harpediyoruz anlamıyorum çoğu zaman, insanlar ölüyor doğuyor ve herşey rayında devam ediyor bir süre yoldan çıkıp tekrar oturuyor bakıyor görmüyoruz görsekte öyle işte ya da o kadar...
bir odam var yerde kitaplar ne yapsam uyusam kaybolsam diyor burak ne çok özlemişim sesini... artiz olmadan bunları da ne çook severdim bu -idimlerden de bıkarım yakında bünye monotonluğa agresif tepki veriyor hem değil mi ki iki günü birbirine eşit olan bizden değildir:)) yazacak öyle çok şey varki ama kurgu olayını tamamlamam gerek yoksa sayıklar gibi konuşmalarım gibi yazacam yine. güzel olsun dönüp baktığımda kendime kızmayayım istiyorum bu mu yazdığın diye.