Eylül 27, 2010

iz

       birkaç jilet darbesiyle kesilen sağ kol yıllar sonra soru işaretleri dolu bir konuşmanın merkezine oturuyor, ''gençtim diye başlama gerekiyordu(yaşar k.)'' sanırım o konuşmaya -ki öyleydim o zamanlar-  gecenin köründe zihin daha mı net sanki daha mı cüretkar cümleler kurduruyor bilinmez ama 'iz' kelimesi en sevdiklerimden bir diğeri ise 'yara' ki ikisi de beni en etkileyen ve tahrik kelimelerdir. şuan şu saatte coştum ki hemde nasıl:) şuam bi milyon tane yazı yazıp sonra yok canım bu kadarına da anlatmış olamam diyebilirim neyse ben susayım artık bu gecelik yeter
ve bu şarkı ne çok yaralar beni adı gibi kanatır insanı ''yara'' her dinleyişimde gözlerim dolar en azından -ve cimridir gözlerim zorlasan ağlamaz (özlem t)-


Kör noktalar vardır her aşkta
İnsan doğar ölmez o suçla
Orada o küçük çocukla kalan
Ağlar hayatın sonsuzluğuna

Kim tutar ki elini bir daha
İçini kanatan bir rüya olur bu yara
Bir masalın sonunda ölüme
Aşkını anlatan bir kadın olur bu defa

Hiç konuşmaz bazen gül susar
Yaprak titrer acıyla düş yanar
Orada o güzel uykuda hüzün
Büyür büyünün sonsuzluğuna

                k.iskender (sertabın sesinden elbet)